Çarpışacak birliklerin silahlandırılması konusunda olduğu gibi, 1914 yılının orduları, örgütlenme bakımından da çarpıcı benzerlikler gösteriyordu. Her tarafta, asıl gücü piyadelerden oluşan millî ordular kurma eğilimi vardı. 1916’da İngiltere’de askerlik yoklaması kaldırıldı. Bu açıdan bakıldığında insan kaynağı önemli bir unsurdu.
Yirmirci yüzyıla girerken yıldızı kararmış görünen büyük devletlerden biri de Osmanlı İmparatorluğu ‘dur. Yüzyıllarca Doğu ve Batı’nın en güçlü devleti olarak hüküm süren bu Türk Devleti, bugün, Avrupa’nın en güçlü devletleri arasında ancak son sırada yer alıyor.
Avrupa devletleri hiçbir sebep göstermeden baş döndürücü bir silahlanma yarışına girmiş bulunuyorlar. Birbirlerine ima yoluyla “Sen silahlanırsan ben de silahlanırım” diyorlar. Hemen hemen her ülke basınında buna benzer yazılar çıkmakta ve silahlanma hızla devam etmektedir.
Paris Evrensel Fuarı çok başarılı bir şekilde devam ederken, Avrupa’daki denge yıkılmak üzereydi. Ama yine de, Avrupa gibi köklü bir uygarlığın, üstünlüğünü birkaç yıl gibi kısa bir sürede kaybedebileceği kimsenin aklına gelmezdi. Sekiz milyondan fazla can kaybı verilen savaş başlamadan önce, Eski Kıta’nın kendine özgü bir konumu, tartışmasız bir üstünlüğü vardı. Avrupa, kültürel bir güç olarak edebiyat ve sanatı tekeline almıştı.