İzmir’in Yunanlılar tarafından işgalini protesto etmek için Türk topraklarının her tarafında ve başkent İstanbul’un değişik semtlerinde mitingler yapılmaktadır: “Yedi yüzyılın tarihine ağlayan minarelerin altında yemin ediyoruz: Bayrağımıza, atalarımıza, namusumuza ihanet etmeyeceğiz, bu uğurda can vermekten çekinmeyeceğiz…”
Doğancılarda yapılan mitingde, “Asrı Türk Kadını Cemiyeti” adına bir hanım şöyle konuştu:
“… İşte, hayatı, ruhu Türk olan İzmir’i bugün Yunanlılar aldılar.
Kadıköy Belediyesi önünde yapılan mitingte yirmi bin kişi toplandı. Burada konuşan bir Türk kadını şunları söyledi:
“…Heyecanlarımız söndürülse bile, göğsümüzde milliyetten yapılmış bir kalp var ki, onda bir yabancının, bir düşmanın ne ihtirası, ne korkusu yaşar.
Sultanahmet Meydanı’nda yapılan mitingte yüz binden fazla İstanbullu toplandı. Bu mitinge dernekler, siyasî partiler, okullar da katıldı. Türk’ün esir olamayacağını anlatan çeşitli dövizlerle, siyah tüllere bürünmüş bayraklarla muhteşem bir kalabalık…
Samsun’da bir hafta kalan Mustafa Kemal Paşa, burada bir Rum devleti kurma hevesinde olan Pontusçu çetelere karşı gerekli tedbirleri aldıktan sonra karargâhını Havsa’ya taşımıştır. Havsa’dan valilere, komutanlara yayınladığı bir genelge ile birbiri ardına mitingler yapılmasını, gösterilerin çok canlı olmasını, İstanbul hükümetine protesto telgrafları çekilmesini, İzmir işgalinin kınanmasını istemiştir. Oysa o buraya bu gibi gösterileri yatıştırmak için gönderilmişti.
