10 Kasım 1938 – Yüce Atatürk’ü Kaybettik
“Benim fâni vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır”
10 Kasım 1938 : Türk Milletinin kurtarıcısı, Cumhuriyet’in kurucusu, eşsiz kahraman Atatürk, bugün saat 09.05’te, Dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini kapamıştır.
Ulu önder Atatürk bir süreden beri hasta idi. 8 Kasım’da sağlık durumu ile ilgili dokuzuncu bildiride, hastalığının normal seyrinden çıkarak ‘sıhhatinin yeniden ciddiyet kesbettiği’ bildirildi Yabancı uzmanların da katıldığı konsültasyon sonunda Atatürk’ün karnından su alınması gerektiği anlaşıldı. Bu ameliyat yapıldı.
9 Kasım gecesini koma halinde geçiren Atatürk, 10 Kasım 1938 günü, saat 09.05’te, gözlerini hayata yumdu.
Ölüm haberi bir anda bütün Türkiye’ye ve sonra dünyaya yayıldı.
16/19 Kasım : Dolmabahçe Sarayı’nda Atatürk’ün bayrağa sarılı tabutu, muhteşem bir katafalk üzerinde halkın ziyaretine açıldı. Üç gün üç gece, gözleri yaşlı halk, generallerin ve subayların saygı nöbeti tuttukları bu muhteşem tabutun önünden saygıyla eğilerek geçtiler.
19 Kasım : Atatürk’ün cenaze namazı Profesör Şerafettin Yaltkaya tarafından kıldırıldı. Büyük başkomutanlarının tabutunu omuzlaı üzerinde taşıyan 12 general onun cenazesini sarayın önüne getirilen top arabasına taşıdılar. Daha sonra tabut Gülhane rıhtımından bir torpidoya konuldu ve Yavuz zırhlısına geçirildi.
Yavuz’a, mateme katılmak için yabancı devletlerin gönderdikleri savaş gemileri Büyükada açıklarına kadar refakat ettiler. Gece İzmit’te özel bir trene konulan cenaze, 20 Kasım 1938 Pazar günü Ankara’ya getirildi. Burada cenaze 101 pare top atışıyla selamlandı. Cenaze, Büyük Millet Meclisi önüne konulan katafalka yerleştirildi. Ankara halkı da saygı geçişini yaptı.
21 Kasım : Cenaze, Etnografya Müzesi’ne getirilerek, mermer lâhde konuldu. Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Cumhurbaşkanı, Atatürk’ün yakın arkadaşı İsmet İnönü, Atatürk için, Millete yayınladığı beyannamede; “Büyük Türk Milletine; Bütün ömrünü hizmetine vakfettiği sevgili milletinin ihtiram kolları üstünde, Ulu Atatürk’ün fani vücudu istirahat yerine tevdi edilmiştir. Hakikatte Yattığı yer, Türk Milletinin, O’nun aşk ve iftiharlarla dolu olan kahraman ve vefalı göğsüdür.
Atatürk, tarihte uğradığımız en zalim ve haksız itham gününde meydana atılmış, Türk Milletinin masum ve haklı olduğunu iddia ve ilan etmiştir. İlk önce, ehemmiyeti kavranmamış olan gür sesi asla yıpranmayan bir kuvvetle nihayet bütün cihanın şuuruna nüfuz etmiştir.
…
Devletimizin banisi ve milletimizin fedakar, sadık hadimi, insanlık idealinin aşık ve mümtaz siması eşsiz Kahraman Atatürk; VATAN SANA MİNNETTARDIR! …. “
“Atatürk öldü.. . Fakat ona kaybetmedik. Eserleriyle hep yaşayacaktır. Yattığı yer Türk Milleti’nin onun için aşk ve iftiharla dolu, kahraman ve vefalı göğsüdür.”
Makale ne kadar kullanışlı?
Değerlendirmek için bir yıldıza tıklayın!
Ortalama 5 / 5. Oy sayısı: 1
Şimdiye kadar oy yok! Bu gönderiyi ilk değerlendiren siz olun.