İkinci Meşrutiyet aşağıdan yukarıya doğru gelen ve oldukça geniş tabana oturan bir özgürlük hareketidir. Bu özelliğiyle egemenliği, kaynağı ve kullanılışı bakımından hükümdara ait bir yetki sayan monarşik egemenlik anlayışını teoride ve pratikte temelinden sarsmıştır: egemenlik yetkilerinin padişah ile milletin temsilcileri arasında paylaşılması, parlamentolu düzene geçiş, kuvvetler ayrılığı ilkesinin kabulü, yasama ve yürütme yetkilerinin padişahtan koparak bağımsız ve demokratik organların eline geçmesi, bakanlar kurulunun sadece meclise karşı sorumlu hale gelişi gibi.
Devam