30 Ekim 1918 – Mondros Ateşkes Antlaşması
Osmanlı Devleti I.Dünya savaşından çekilme kararı aldı. Müttefikleri gibi ateşkes istemek zorunda kalan Osmanlı Devleti, 30 Ekim 1918 günü, Mondros Ateşkes Antlaşması’nı imzalamak zorunda kaldı.
Bahriye Nazırı Rauf Bey (Orbay)Bu karara uygun olarak Limni adasının Mondros Limanına giden Bahriye Nazırı Rauf Bey (Orbay) Amiral Carltrope ile görüşerek 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşmasını imzaladı.
Bu antlaşma ile savaştan çekilen Osmanlı Devleti Wilson ilkelerine güvenerek İtilaf Devletlerinin tüm şartlarını kabul etmişti. Fakat antlaşmanın uygulama safhasında İtilaf Devletlerinin gerçek niyetleri ortaya çıktı. Mondros Ateşkes Antlaşmasının maddeleri Osmanlı Devletini rahatça paylaşabilmek için tamamen savunmasız hale getirmek için hazırlanmıştı. İşgaller için gereken bahanelerde unutulmamıştı.
Bu antlaşma ile beraber Osmanlı İmparatorluğu fiilen sona ermiştir.
Mütareke, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkımından sonra kurulan Türkiye’nin çerçevesini çizen ilk uluslararası belge olarak önem taşır. Türk Kurtuluş Savaşı’nın siyasi manifestosu olan Mîsâk-ı Millî Beyannamesinin birinci maddesi, “30 Ekim 1918 tarihli anlaşmanın çizdiği hudutlar dahilinde, dinen, ırkan ve emelen müttehit [birleşik] Osmanlı İslam ekseriyetiyle meskûn bulunan aksamın tamamı, fiilen ve hükmen gayrı kabil-i tecezzi bir küldür [bölünmez bir bütündür].” demek suretiyle, Millî Mücadele’nin hedefi olan ulusal varlığı Mondros Mütarekenamesine gönderme yaparak tanımlar.
Mondros (Limni adasında kasaba) Ateşkes Antlaşması’nın başlıca hükümleri şunlardır:
1. İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile buradaki istihkamlar galip devletler tarafından işgal edilecektir.
2. İtilâf devletleri uyruğunda olan savaş esirleriyle Ermeni esirleri İstanbul’da toplanacak ve kayıtsız şartsız itilâf devletlerine teslim edilecektir.
3. Türk orduları terhis edilecek, donanma galip devletlere teslim olacak, galip devletler güvenliklerini tehlikede gördükleri her yeri işgal edebileceklerdir.
4. Doğu Anadolu vilayetlerinde karışıklık çıktığı takdirde istenilen bölgeler işgal edilecek, Türk esirler serbest bırakılmayacak, buna karşılık Ermenilerden ve galip devletlerden olan esirler serbest bırakılacaktır.
5. Hükümet haberleşmeleri dışında her türlü haberleşme İtilaf devletlerince (galip devletler) denetlenecektir.