1876 Kanunuesasî’si
Kanunuesasî, üyeleri padişah tarafından seçilip atanan 28 kişilik bir komisyon tarafından hazırlandı. « Cemiyeti Mahsusa » adı verilen bu kurulun, daha önceden hazırlanmış birtakım taslaklardan da yararlanarak oluşturduğu tasarı, Midhat Paşa başkanlığındaki Heyeti Vükela (Bakanlar Kurulu) tarafından bazı noktalan değiştirildikten sonra, padişah tarafından kabul ve ilan edildi.
Bir kurucu meclis ya da parlamento tarafından hazırlanmayan, padişahın tek yanlı bir tasarrufundan doğmuş olan 1876 metni bir « ferman- anayasa »dır. Kanunuesasî; devletin monarşik yapısını değiştirmez. Devleti Osmaniye’de saltanat hakkı Osmanoğulları soyuna aittir ve bunların bütün haklan umumun kefaleti altındadır (madde 3 ve madde 6). Teokratik niteliğini koruyan devletin dini İslam’dır; Osmanlı padişahı aynı zamanda Müslamanların halifesidir ve şeriat kurallarının uygulanmasına o nezaret eder; şeyhülislamın devlet örgütünde özel bir yeri vardır; yasalar İslam dininin kurallarına aykırı olamaz; adalet Şeriye Mahkemelerince dağıtılır.
Kanunuesasî’yle anayasal monarşiye geçildiği halde, padişahın yetkileri son derece geniş olarak kalmıştır. Sadrazamı , vekilleri ve şeyhülislamı o seçer ve atar; yasama organı (Meclisi Umumî) iki meclislidir; Heyeti Ayan’ın üyeleri doğrudan padişah tarafından seçilir; genel seçimlerle oluşan Meclisi Mebusan’ın yetkileri ise kısıtlıdır; bakanlar kurulu üzerinde padişahın mutlak söz ve etkisi olduğu gibi, bakanlar da meclise değil doğrudan padişaha karşı sorumludur. Ayrıca yasaların yapılmasında da son söz padişahındır. Üstelik padişahın halkın seçmiş olduğu Meclisi Mebusan’ı feshetme yetkisi de vardır ve bu yetkinin kullanılması oldukça basit koşullara bağlanmıştır. Meclislerin toplantı halinde bulunmadığı dönemlerde, ülke, kanun kuvvetindeki kararlarla yönetilebilir. Görülüyor ki sistem, yürütme organını yasama karşısında son derece güçlü kılmış, yürütme organı içinde de padişahı en üst mevkide tutmuştur. Üstelik böylesine geniş yetkilere sahip bulunan Osmanlı sultan, ayrıca « kutsal ve sorumsuz »dur.
Bu arada, yargının bağımsızlığını sağlayıcı, hâkimlere güvence getirici ve yasal yargılama ilkelerini koruyucu hükümler dikkati çeker: kimsenin yasayla bağlı olduğu mahkemeden başkasına gitmeye zorlanamaması, bir davaya ancak ait olduğu mahkemede bakılabilmesi, mahkemelerin kendi görev alanlarına giren davalara bakmaktan kaçınamamaları, olağanüstü yargı mercileri veya komisyonların kurulamaması, yargılamanın halka açık olması, her Osmanlı vatandaşının mahkemelerde bütün yollardan yararlanarak kendisini ve davasını savunabilmesi, işkence ve eziyetlerin yasaklanması gibi.
Haklar ve özgürlükler sistemine gelince: Kanunuesasî Osmanl ı Devleti uyruğu olan herkesi , din ve mezhebi ne olursa olsun yasalar önünde eşit «Osmanlı » vatandaşı saymakta, kişi özgürlüğüne ve kişi dokunulmazlığına yer vermektedir. Ancak padişaha, « hükümetin emniyetini ihlal ettikleri » bir polis soruşturması sonucu tespit edilenleri sürgüne yollama yetkisi veren 133. madde, kişi güvenliği sistemini kökünden sarsmaktadır. Kanunuesasî, din ve ibadet özgürlüğünü tanımakta, düşünce özgürlüğünden ise söz etmemekte ve basın « kanun dairesinde serbesttir » şeklinde kaypak bir hüküm getirmektedir. Ekonomik alanda ise, mal ve mülk güvenliğini getirmekte, ortaklık kurabilme hakkını tanımakta, vergilemede yasallık ve herkesin «kudret i nisbetinde » vergi ödemesi ilkelerini benimsemektedir. Seçme ve seçilme hakkı da anayasada belirtilmiştir.
1876 Kanunuesasî, hiçbir hükmünün hiçbir bahaneyle askıya alınamayacağım, uygulamadan düşünülemeyeceğini bildirmekle, görünüşte, anayasanın üstünlüğü ve bağlayıcılığı ilkesini benimsemişti. Ne var ki bu hüküm, gerçek bir anayasal güvence sağlayabilmekten uzaktı. Bir kere anayasa demokratik değildi; ayrıca, demokratik yönde değiştirilebilmesi de zordu; çünkü bunun yapılabilmesi için, üyeleri padişah tarafından atanan Heyeti Ayan’ın da üçte iki oyu gerekliydi. Üstelik, anayasayı yorumlama yetkisi de yine Heyeti Âyan’a bırakılmıştı. Bu nedenle Kanunuesasî yalnız içeriği bakımından değil, güvence ve yaptırımlar bakımından da gerçekten meşrutî ve anayasal bir sistem getirmiş değildi.
Makale ne kadar kullanışlı?
Değerlendirmek için bir yıldıza tıklayın!
Ortalama 0 / 5. Oy sayısı: 0
Şimdiye kadar oy yok! Bu gönderiyi ilk değerlendiren siz olun.