27 Temmuz – 10 Eylül 1947 – Exodus
Almanya’daki toplama kamplarında hayatta kalabilen 4400 Yahudi’nin inanılmaz bir Akdeniz macerası.
Almanya’daki toplama kamplarında hayatta kalabilen 4400 Yahudi’nin, Fransa’dan Filistin’e gitmek üzere gemiyle denize açılmalarından sonra başlarına gelmeyen kalmadı.
Avrupa’nın çeşitli bölgelerinden toplanan Yahudiler’in bindiği President Warfield isimli bir yolcu gemisi, 10 Temmuz’da, Fransa’nın Marsilya bölgesindeki Sete limanından Filistin’e gitmek üzere denize açılmıştı.
Yahudi grubu, yolda geminin adını “Exodus” olarak değiştirdi. “Göç” anlamına gelen bu kelime, Hz. Musa’nın kutsal toprakları ziyaretine verilen bir isimdi.
Gemi, Filistin kıyısındaki Hayfa’ya geldiği zaman İngiliz idareciler yolcuların inmesine izin vermediler. Onları askerî gemilerin refakatinde geldikleri ülkeye, Marsilya’ya göndermek istediler.
Yahudiler, Fransa’nın kendi memleketleri olmadığını, sadece bindikleri geminin ilk hareket ettiği ülke olduğunu öne sürerek geri dönmek istemiyorlar.
Fransa da bu Yahudiler’i kabul etmeyeceğini bildirdi. Buna rağmen, İngilizler, 27 Temmuz’da, üç savaş gemisinin refakatinde, Exodus Fransa’ya gönderdiler. Fransa, mültecileri kabul etmek zorunda kaldı. Ama Yahudiler Fransa’ya ayak basmamak için ısrar ettiler. Gemiden inmeyen Yahudiler, Filistin’den başka hiçbir yere inmeyeceklerini söylemeye devam ediyorlardı.
Bunun üzerine İngiliz hükümeti onları Almanya’ya, İngilizler ‘in kontrolünde bulunan kesime götürmek istedi. Asıl yerleşme yerleri daha sonra belirlenecekti.
Gemi nihayet 6 Eylül’de Hamburg Limanı’na yanaştı. Burada Yahudiler’in bir kısmı yine inmek istemediler. Onları inmeye zorlayan askerlere şiddetle karşı koymaları üzerine çatışma çıktı. Çok sayıda Yahudi yaralandı. Sonunda hepsi silâh zoruyla indirildi ve Exodus macerası da böylece sona erdi. (Sonraki yıllarda Yahudiler bu macerayı kitap ve film konusu yaptılar ve bir hayli de saptırdılar).